Dip dalları koyu bordo ve oldukça sert olan çağşırın kullanılan kısmı kıl gibi ince ve yumuşacık. Kendine özgü parfümlü bir kokusu var. Neye benziyor diye tanımlamaya çok uğraşırım bazen ama bulamam. Kendine benziyor. Özgün bir koku…
Dereotu ve arapsaçına çok benziyor, bilmeyen karıştırabilir. Fotoğraftaki otlar soldan başlayarak çağşır, arapsaçı ve dereotu. Dikkat edilirse, açık yeşil olan yaprakların daha tatlı bir cevizi yeşile benzediği hemen fark edilir. Arapsaçı ve dereotu daha koyu renkte erkeksi bir yeşildir. Otları seviyor ve tanıyorsanız eliniz ile biraz ezip burnunuza götürünce kimliğini hemen onaylamış oluyorsunuz.
Fırsat buldukça kendim toplasam da, çoğu zaman köylü kadınlardan sohbet ederek ot satın almayı severim. Yeni bir tarifle karşılaşır mıyım diye de her seferinde sorarım. Genelde haşlayıp salatası, kavurarak yumurtalısı ya da pirinçli bulgurlu yemeğini yapıyorlar, börek gözleme dışında bir çeşitlemeye girmediklerini görüyorum. Otların turşusunun kurulduğunu, çorbasının, köftesinin yapıldığını bizim gibi meraklılar biliyoruz tabi.